“Altılı masa”nın cumhurbaşkanı adayıyla ilgili soruyu yanıtlayan Demokrat Parti (DP) Genel Lideri Gültekin Uysal, “Gökten göktaşı düşecek, yeni bir isim aday olacak değil. Aday, siyasetin aktif biçimde içinde olan insanlardan olacak. O nedenle kamuoyunun bildiği tanıdığı isimler, liderler, kişiler, aktörler, liderlerden birisi aday olacaktır” diye konuştu.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışması yürüten CHP, ÂLÂ Parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin liderleri, 28 Kasım’da yine bir ortaya gelecek. Toplantıya Demokrat Parti mesken sahipliği yapacak.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın sorularını yanıtlayan Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal, cumhurbaşkanı adayı tartışmaları başta olmak üzere gündemdeki mevzuları kıymetlendirdi.
‘DÜN SAYIN AKŞENER’E OLMADIK İFTİRALAR ATIYORLARDI’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener’e “Altılı masayı terk et” çağrısını yorumlayan Uysal, “Tarzan zorda. Tweet de attım hatta. Erdoğan’ın meseleye bakışı o. Siyasal fayda açısından baktığı için hiçbir ilkesel temelden perspektiften değerlendirmeye ihtiyaç yok. Dün Sayın Akşener’e olmadık iftiralar atıyorlardı, neler neler söylediler. Bugün siyasi konjonktürde söyleyecek sözlerinin bitmiş olmasından kaynaklanıyor” dedi.
‘ERDOĞAN TÜRKİYE’NİN DEMOGRAFİSİNE YENİLDİ’
“Erdoğan yenildi, Türkiye’nin demografisine yenildi” diyen Uysal, “Verilen yetkiyi, fırsatı kötüye kullandılar. Çok uzun süreli iktidarların böyle bir psikolojisi oluşur. Oturdukları koltuklar mülkiyetleri haline gelir. O açıdan bakıyor. Artık Türkiye’de geniş kitlelerde, Erdoğan’ın manyetiği dışında olan kitlelerde bu karşılık bulmuyor” halinde konuştu.
‘TERAZİNİN İKİ KEFESİ YOK, 80 KEFESİ VAR’
Altılı masada adayın nasıl belirleneceği sorusu üzerine Gültekin Uysal, “Siyasetin tabii ölçüleri var, konjonktürel şartlar toplumsal psikolojinin çizdiği imkanlar var. Bütün bunları değerlendirdiğimizde terazinin sadece iki kefesi yok, 80 kefesi var. Türk tarihinin en kritik eşiğinde, devleti adeta yeniden yapılandıracak, erkler arasındaki uyumdan tutalım, şahıs devleti haline dönüştürülmüş devleti yeniden dünya liginde futbol oynayan bir ülke haline getirmek…” cevabını verdi.
‘MUHAFETİN EN ÖNEMLİ GÜCÜ ADAYLA BİRLİKTE KADRO KOYABİLME YETENEĞİ’
Adayın yanı sıra takım ve programın da kıymetli olduğunu belirten Uysal, “Bu açıdan kamuoyunun beklentisi ister istemez aday üzerinden kıymetlendiriyor ancak ben muhalefetin en kıymetli gücünün adayla bir arada bir kadroyu koyabilme yeteneği olduğu kanaatindeyim. Bu ülkenin insan kaynağı sorunu yok. O noktada insanımızın beklentisini karşılayacak, Türkiye’nin dış siyasetinden ulusal güvenliğine, terörle uğraşından iktisada olmak üzere her alanda inanç verecek yönetecek bir kadroyu ortaya koyacak. Israrla tabir ediyorum; adayıyla, takımıyla bir paket programı seçmenimizin önüne koyabileceğimiz kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
‘GÖKTEN GÖKTAŞI DÜŞECEK DEĞİL’
İsimler üzerinden değerlendirme yapmadığı ve genel başkanların prensip olarak isim konuşmadığını dile getiren Uysal, şöyle devam etti:
“Altılı masanın ortak iradeyle göstereceği her adayın kazanacağı kanaatindeyim. Bu çizdiğimiz çerçevede içinde altılı masanın ortak iradeyle göstereceği her adayın, bu seçimin galibi olacağını kuvvetle tabir ediyorum her yerde. Bu da şahsi siyasi angajmanla tabir edilecek değil. Elbette uygunun düşmanı daha düzgündür. Hem parlamento hem de cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılması için hangi strateji, hangi öncelik, hangi çerçevede hangi takımlarla tüm siyasi partilerin bir simülasyonu, değerlendirmesi var. Yeri vakti geldiğinde açıklanır. Gökten göktaşı düşecek, yeni bir isim aday olacak değil. Aday, siyasetin etkin biçimde içinde olan insanlardan olacak. O nedenle kamuoyunun bildiği tanıdığı isimler, başkanlar, bireyler, aktörler, başkanlardan birisi aday olacaktır.”
HABERİN TAMAMI
